8 Eylül 2008 Pazartesi

üçüncü kez eyüp hoca


Üçüncü kez getiriliyor takımın başına Eyüp Hoca ve ekibi. Çok yazdık bunu, arşivlere bakabilirsiniz. Dileriz bu kez kalıcı olur Hocalarımız. Onlara gereken hareket alanı tanınır. Biz de takım olarak macera aramaktan kurtuluruz. Daha transferler bile başlamadan Eyüp Hoca için yazdıklarımızı bir hatırlatma olsun babından tekrar yayımlıyoruz.

"Bugün yarın Adanaspor’un önümüzdeki sezondaki teknik direktörü belirlenecek. Bu hoca elbette Adanaspor’un heybetine uygun bir profesyonel olacaktır. Buna inancımız tamdır.

Öteden beri, genel olarak, Adanaspor’da önemli hocalar görev almıştır. Bunlardan biri Tamer Güney’dir. Alt yapıya eğer veren, futbolcuyu Adanasporluluk bilinciyle yetiştiren, günü kurtarma derdinde olmadan belli bir stratejiyle takımını yöneten bir teknik adamdı. Adanaspor, kurumsallaşmada onunla büyük adımlar atmıştı.

Bir diğer isim ise efsane hocamız Gündüz Tekin Onay’dır. O, bizim için bir teknik direktörden çok fazlasıydı. En dar zamanda kulüp başkanlığı yapacak kadar Adanaspor’u seven bir insandı. Onun hocalığını, tesisleşmeci, kurumsallığa inanan ve bunu uygulayan kişiliğini uzun uzadıya anlatmaya gerek yok. Futbolla az çok ilgilenen herkes bunu gayet iyi bilir. Fakat Gündüz Hocayı özetlemek gerekirse bunun içinde mutlaka Adanaspor olacaktır.

Bu iki isimle Adanaspor önemli başarılara imza atmıştır. Özellikle Gündüz Hocayla… Burada dikkati çekmek istediğimiz nokta, bu iki teknik adamın Adanasporluluğuydu.

Ama işte Adanaspor’da Hikmet Karaman, Bahri Kaya gibi isimler de antrenörlük yapmıştır. Birini ortaya uzman hoca olarak biz sürdük, yani sayemizde bir isim sahibi oldu. Diğeri zaten şampiyon olmuş bir takımı Rıdvan’dan alıp şampiyon yaptı(!) Fakat Bahri Kaya’nın o zaman Türkiye kupası yarı finalindeki basiretsizliğini unutmuş, hazmetmiş veya affetmiş değiliz. Evet, bu kişiler de bizde hocalık yapmıştır profesyonelce… Adanaspor’un bunlara ne verdiği ortadadır, ama bunların Adanaspor’a ne kazandırdığı meçhuldür. Bizim ihtiyacımız olan bu tip hocalar mıdır, sormalı…

Şimdi bu aralar yeni bir profesyonel hoca ile anlaşılacak, bu isim örneğin Gündüz Hoca gibi biri olmayacak. Hemen hemen her kulüpte çalışmış antrenörlerden biri olacak. Bu işi doğaldır ki, meslek edinmiş futbol adamlarından biri olacak. Ama Adanasporluluklarını ölçebileceğimiz her hangi bir değerleri olmayacak. Onlar açısından çünkü, böyle bir inceliğe gerek bile olmayacak.

Oysa inançlı bir Adanasporlulukla yoktan var olan takımımız şimdi bu teknik direktörlük konusunda da aynı inanca ve heyecana sahip hocalarla çalışmalı. Tam burada dikkatleri Eyüp Arın ve ekibine çekmek gerekiyor. Hatırlarsınız, 2004–2005 sezonunun sonlarında, yani iş işten geçmişken takımın başına gelen Eyüp ve Feyzullah Hocalar, takımın o zamanki hazin halini içlerine sindiremeyerek has bir Adanasporlulukla maçlara sarılmış ve takıma bir ivme kazandırmış, hatta takımı kurtarma noktasına getirmişlerdir. Fakat kalan maç sayısı hakikaten azdı ve yapacak bir şey kalmamıştı. Ama aklımızda kalan şey, hocalarımızın işlerine aşkla sarılmalarıydı. Bu sezonda da Eyüp Hoca, Hüseyin Kalpar’ın yardımcısı olarak göreve gelmiş ve çok kritik son üç maçta da ekibiyle takımın başına geçmiş, üçte üç yaparak Adanaspor’u 1.lige şampiyon olarak çıkarmıştır. Kemal ve Hüseyin hocalardan devraldığı takımı son bir Adanasporluluk dokunuşuyla hedefe ulaştırmıştır.

Bilgi, beceri, hâkimiyet, inanç yönleriyle yukarıda bahsettiğimiz gibi, bizde görev almış birçok hocadan, ne bileyim bir Hikmet Karaman’dan, işte Bahri Kaya’dan hiç de geri kalmayan ve hatta biz göre üstün de olan Eyüp Arın ve Feyzullah Küçük Hocalar, ekip olarak hep bahsettiğimiz Adanasporluluklarıyla takımı sırtlayabilecek bir vizyona sahiptirler. Yaşananlar bunu kanıtlamıştır….

Ve, Adanaspor’un artık, örneğin Gaziantep gibi, kendi evlatlarını futbol gündemine teknik direktör olarak taşımasının zamanı gelmemiş midir, kendi teknik direktörlerimizi yaratmanın tam vakti değil midir?"

Hiç yorum yok: