4 Temmuz 2010 Pazar

neler dönüyor orada

Adanaspor’a Kör Bakmak

... O zaman biz de

* “ortada bir art niyet var efendiler,
* orada bir menfaat çetesi var efendiler,
* o zaman orada bir yağma var efendiler,
* o zaman ortada hapur hupur götürülen bir koca pasta var efendiler”
* diye bakarız mevzuya efendiler
* ve de Tevfik Fikret’in şu şiirini
* yapıştırırız o ortaya…
* efendiler...

_____________

Han-ı Yağma (şarkısını dinlemek için tıklayınız)


bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır
huzurunuzda titriyor - bu milletin hayatıdır;
bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır!
fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır...

yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!


efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir
yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir!
bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir...

yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say
haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray,
bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay;
bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay...

verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını
vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini
bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini.
hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini...

yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!
bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...

yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!


_____________________

en genç yazarımızdan notlar

Emrah’a Dair

* Haziran aylarının ortalarında
* Emrah Bedir'in kardeşi Ergün Bedir
* trafik kazasında hayatını kaybetti.
* Ergün Bedir futbolcuyken sırt numarası 2'ydi.
* Emrah Bedir o yüzden seneye 2 numaralı forması ile çıkacak.
* Ergün Bedir'e rahmet
* Emrah'a başsağlığı dileriz.

* İnşallah Emrah bu sene bir sakatlık yaşamaz ve ADANASPOR'u şampiyonluğa ulaştırır.

Erkut Gürer

2 Temmuz 2010 Cuma

duyuru

NTVSpor yorumcusu Güntekin Onay ve NTVSpor spikeri Emre Gönlüşen'in Adanaspor'un transfer politikası hakkındaki görüşlerini önümüzdeki günlerde KENT GAZETESİ'nde okuyabilirsiniz.

www.kentspor.blogspot.com

1 Temmuz 2010 Perşembe

bülent'in dönüşü



Dönüşler güzeldir. Severim. Filmlerde de en sevdiğim sahneler dönüş sahneleridir. Yıllar sonra iki arkadaşın, sevgilinin, yakının buluşması etkileyici gelir. Bu işi yapanlar da ayrıntıyı gayet iyi bildiklerinden o tür eserlerde sıkça kullanırlar o anları…

* Feyzullah böyle bir dönüşle gelmişti Adanaspor’a.
* Adanaspor’un en unutulmaz ve en özel futbolcularının başında gelir Feyzullah,
* o dönüş de güzel olmuştu.
* Kayhan ve Ümit için böyle bir dönüş ne yazık ki mümkün olamamıştı.
* Ben Gündüz Hoca’nın da dönüşünü umardım hep.
* Dönüşler vefa doludur.
* Güzeldir güzel.

Bülent Bölükbaşı da bir dönüşle buluştu Adanaspor’la. İmza da az önce atılmış. Adanaspor alt yapısında yetişip güzel işler yapmıştı futbol hayatında. Geçen sezon Giresun’daydı, hatırlıyorsunuz. Ve o maçı kaybetmemizde etkili olan kendi tribünümüzün yumuşak bir karın oluşturmasında Bülent’in etkisi mutlaka olmuştur.

1) O maçta iyi oynamıştır.

2) Tribünümüz, ona duyduğu sempatiyle daha 60.dakikada filan rakibi alkışlamıştır.

3) Şampiyonluk da aslında o maçta gitmiştir.

Geçti gitti. Bülent de iyi bir transferdir. Adanaspor’dan sorunsuz giden Bülent umutla ve ikinci bahar havasıyla gelmiştir. Takıma katkısı olacaktır.

* Ama şu dönüş mevzusunda
* örneğin Volkan Bekiroğlu’nun
* adının bile geçmesini istemem.
* En kötü zamanında bize gelip
* iyileşip
* en zor zamanlarımızda bizi ortada bırakması
* unutulmuş değildir.
* O isimde böyle bir dönüş olmaması dileğiyle.

sami izcican

Onu Mersin formasıyla ilk izlediğimde keşke bizde olsaydı demiştim. Ayağına hakim, yapılı ve hep hücumu düşünen bir stili vardı. Vardı diyorum, dün İsmail’le konuştuğumuzda eski formu yok dedi. Ama çok kaliteli bir futbolcu kumaşı olduğu ortada. Mersin’de yaşayan sevgili Azmi ile görüştüğümüzde o da 60 dakika faydalanabilirsiniz dedi. Hakkıyla işlenmiş bir oyuncu olsaydı Türkiye’nin en büyük yeteneklerinde biri olarak parlardı diye ekledi. Formlarda da birçok şey yazılıyor olumlu olumsuz.

Bir futbolcunun inişli çıkışlı dönemleri mutlaka olacaktır. Bu iniş ve çıkışlarda o futbolcunun yanında kimlerin de olduğu önemlidir. Nerde oynadığı, nasıl oynatıldığı… Bildiğimiz şeyler...

Adanaspor şimdiki koşulları itibariyle Sami için ideal bir yapıdadır. Siz hiç yetenekli bir ismin Adanaspor’da heder olduğuna tanık oldunuz mu? Yok öyle bir örnek. Yeter ki o futbolcu futbol oynamak istesin. Bu anlamda Adanaspor en güzel verimi sağlayacak bir ortam sunmaktadır futbolcusuna. Bereketli topraklar üzerinde kurulmuş bir takımdır haddizatında ve Çukurova’nın bu niteliğiyle de ayrıca ve hassasiyetle de örtüşmektedir. Bakınız son zamanlardaki isimlere; Fevzi, Anıl, İzzet, Ersan, Rahman, Talha, Recep, Tolgahan, Okan… Canım, saydırmayın takımı bana: ))

Lafın özü Adanaspor bambaşkadır. Burada her fidan boy atar, yeter ki istesin. Üstelik bu takımda iki önemli faktör de ışımaktadır Adana’nın turuncu gün doğumları gibi; Bayram Başkan ve Kemal Hoca… Yetmez mi?

27 Haziran 2010 Pazar

analiz


Sami İzcican
TFF 2.Liginde şampiyon olduğumuz sezon Van Bld.Spor'dan Mersin İdmanyurdu'na transfer edildi. Adanasporlular olarak aslında Sami'yi 3.Lig'den biliyor,tanıyoruz. Gerçi Van Bld.spor'un Adanaspor'la oynadığı 2 maçta da yedekteydi ancak Mersin Tevfik Sırrı Gür Stadında benimde canlı izlediğim Mersin Bş Bld.Spor-Van Bld.Spor maçında takımı adına o kadar güzel bir gole imza atmıştı ki tribündeki az sayıda seyirciler bu golü ayakta alkışladı... O sezon 4 gole imza attı,1 de sarı kart görmüştü. Mersin'e geldikten sonra Abdullah Apak'la beraber ileri ikilide oynadılar.


Sami, Mersin'in Bank Asya’ya yükselen takımının en önemli kozlarından birisi oldu. Mersin'e geldiğinde en sevilen 2-3 oyuncudan birisiydi .

Özellikle 2.Lig'de oynadığı iyi futbolla Mersinlilerin gönlünde taht kuran Sami İzcican o dönemde, "Yer Uçağı" , " Rüzgârın Oğlu " lakabıyla anılıyordu. Bank Asya 1.Lig'de bir türlü istenen performansı ortaya koyamayan İzcican bir süre sonra taraftarın da tepkisini topladı. Yer uçağı, Rüzgârın Oğlu yerine, 'Kanser Sami' söylemleri taraftarlar arasında dolaşmaya başlamıştı. Bu anlamda ciddi bir form kaybı yaşadığını söyleyebiliriz.

Zaman zaman forvette de oynayan Sami için en ideal yer sol kanat. Zaten sene boyunca da Sami'yi sol tarafta göreceğimizi düşünüyorum. Maça istekli başladığında o kadar güzel işler yapıyor ki onu izlerken zevk alıyorsunuz. Ama bir hafta sonra bir de bakıyorsunuz geçen haftaki Sami'den eser yok. Kısacası istikrarlı bir Sami güçlü fiziği ve süratiyle bu ligde her zaman için takımların korkulu rüyası olur.

Bu sene Mersin'de taraftarla sorunlar yaşadı, hocalarla problemleri oldu. Dolayısıyla bir türlü formunu bulamadı. Ligde sadece iki gol attı ama bunlardan birini Hacettepe kalecisi yedi dersek yanlış söylemiş olmayız. Sami'nin kendisini bulması için yeni bir başlangıca ihtiyacı var ve bunu da Adanaspor'umuzda nasıl gerçekleştireceğini hep birlikte göreceğiz. Şu anda net bir şeyler söylemek zor.



İsmail Eğriparmak

19 Haziran 2010 Cumartesi


“Efecan” iddiası!

• Adanaspor transferdeki astronomik rakamlar nedeniyle transferi dondururken,
• gizliden gizliye transfer çalışmaları yapıldığı öğrenildi.
• Turuncu-Beyazlı takımın geçen sezon Kartalspor'da forma giyen orta saha oyuncusu
• Efecan Karaca ile anlaştığı
• iddia edildi.
• Yabancı oyuncu olarak düşünülen Hassan Wasswa'nın yanı sıra
• orta sahanın kenarı için
• 21 yaşındaki Efecan ile
• tüm şartlarda anlaşma sağlandığı belirtildi.

Kaynak: Serkan Şenyürek

sadece adanaspor


Günümüz futbolunda masraflar her geçen gün artmakta.

Gün geçmiyor ki bir kulüp başkanı bu konuda dert yanmasın.

Hemen hemen her şehir kulübünün ortak sıkıntısı bu...

Ayrıca hemşerilerinin kendilerine destek olmadıklarını da sıklıkla dillendiriyorlar.

Bulundukları şehirlerde ki kulübe mali yardım edebilecek kişiler ya futbolla ilgilenmiyor ya da ‘’İstanbul takımı’’ merakları kendi öz kulüplerine uzak kalmalarını beraberinde getiriyor.

Ülke çapında tanınmış işadamları genel olarak yukarıda tırnak içinde belirttiğimiz takımların yönetimine girmek ya da kongre delegesi olmak yolunu seçmekteler.

Ama aslında bu sorun sadece kulübe mali anlamda destek olacakların sorunu değil.

Futbola gönül vermiş birçok insanımızda konu futbol taraftarlığı olduğunda kendi şehrinin yanına bir İstanbul takımı eklemekten kaçınmıyor.

Bu hem Adana’mız da hem de ülkemizin diğer illerinde yaşanılmakta.

Daha bir ay kadar önce gönlümüzün şampiyonu Adanasporumuz süper ligin kapısından döndü.

Olası şampiyonluğumuzda yukarıda tarif edilen kişiler, üç İstanbul takımı ile yapılacak maçlara geldiklerinde belki de içten içe Adanasporumuzun rakipleri olan o takımların başarılı olmasını isteyeceklerdi.

Bu ruh hali sanırım daha uzun yıllar da devam edecek.

Neyse fazla söze gerek yok.

Ülkemizin gerçekleri bunlar.

Sözün başında ki konuyu bağlarsak,

Bizim için çok değerli olan sayın başkanımız son günlerde masraflardan yana sıkıntılarını açıklamakta.

Umarım bu konuda taşın altına elini sokabilecek kişiler yönetime yardım ederler.

Taraftar olarak bizimde önümüzde ki sezon her maça gelerek vereceğimiz bilet paralarıyla yönetime destek olmamız gerekmekte.

Futbolcu transferinde ise hâlihazırda ki takımımız oldukça iyi, bütçeyi zorlamadan yapılacak 1–2 hamle işi kurtarabilir.

Ama uzun vadede Kemal hocamızın alt yapıdan yeni yetişecek genç futbolcuları takıma kazandırması gerekmekte.

Bu yapıldığında, ileriki yıllarda yönetimimiz; kulüp masraflarında belki de en büyük yere sahip yeni oyuncu alma kısmında rahatlamış olacaktır.

Önümüzdeki yıl şampiyon olmak dileğiyle…

Yaşasın Adanaspor.

Zalif Aktaş

transfer meselesi


Başkanımız ve hocamız sezon sonunda iddialı açıklamalarla yeni sezonun mesajını verdi. Özetle, iyi bir takım kuracağız, dendi.

Geçen sezondan elde zaten iyi bir takım vardı. Bunun üzerine 4–5 topçu koymak o gücü pekiştirecektir.

* Tabi ekonomiye doğrudan bağlı futbol piyasası keyfimize göre seyretmiyor ki.
* Şahsen ben de istiyorum Yakubu’yu,
* Efecan’ı,
* Sartan Vardar’ı,
* Adem Küçük’ü,
* eski futbolcumuz Gürhan’ı,
* hatta ben Volkan Şen’i de istiyorum,
* kampın Avrupa’da yapılmasını istiyorum,
* lige çıksaydık A.Roben’i de isterdim.
* Lakin ben de ay sonunu zar zor getirenlerdenim: ))
* Ki bu takıma yapabileceğim en büyük katkı
* sevgimi ve saygımı göstermek
* ve kombine bilet almak, çevreme aldırmak…

Başkana, hocaya laf sokmaya başlayan kimi seyirci-taraftarın sabırsız telaşlarına tanık oluyorum arkadaş sohbetlerinde.

Benim transferlerin gecikmesine, tedbirli konuşmalara canım sıkılmıyor, Adanasporluluğundan şüphe edemeyeceğim arkadaşlarımın olumsuz yaklaşımlarına canım sıkılıyor.

* 1.ligin en iyi takımı duruyor orada.
* 1.ligin en iyi hocası duruyor orada.
* Bana göre en iyi yönetim de orada.
* Biraz sabır ve sevgi…
* Adanasporluluğa sevgi…
* Yüzümüzü ağartacak bir takım olacaktır yeni sezonda,
* paniğe gerek yok.
* Son sözü en başta söyleyip
* ileride bir mahcubiyet yaşamaya da gerek yok.

onur demirtaş



Onur Demirtaş'ın spor01’de güzel bir röportajı var.

Özellikle Kemal Kılıç ile müthiş bir çıkış yakalayan Onur, başarılı bir sezon geçirerek sağlam bir güven sağlamıştır. Son açıklamasıyla gayet net bir biçimde isminin de hakkını vermiştir.

Daha önce de söylemiştik Adanaspor’un futbolcusu karakterlidir ki o olağanüstü mücadelenin de kanıtıdır söz konusu karakter...

Satırbaşlarını aktarıyorum:

* Sözleşmemi uzatmam için başkanımızın bana bir kelimesi yeter.

* Adanaspor'da olduğum için çok mutluyum.

* Genç kadroyla çok iyi işler yaptığımıza inanıyorum.

* Futbolcuların tüm yükünü başkan çekti. O yüzden Bayram Akgül'e borçlu olduğumuzu düşünüyorduk. Onun başını eğmeyelim istedik.

* Top tutacak bir oyuncumuz olduğunda bu takım çok daha farklı konumda olur.

* Başkanımız mağlup olduğumuz da bile soyunma odasına gelip bize inandığını söyledi.

* Bizim takım genç bir ekipti. Ve karşımızdaki rakipler bizim genç kadromuzu saha içerisinde ezmeye çalışıyorlardı. Ben de bu bölümde sahneye çıkarak dişe diş oynayarak hiç kimseden korkmadığımızı göstermek istiyordum.

* Turuncu-Beyazlı formayı giyen hiçbir oyuncumuzu saha içerisinde ezdirmeyiz.