23 Aralık 2008 Salı

turuncu şehir


Haydi, turuncuyla donansın yine bu şehir, ki şehri turuncu...Onun için olsun hazırlıklar...

22 Aralık 2008 Pazartesi

güzel bitti



Samsun maçından gelen 3 puan çok güzeldi. şimdi ikinci yarı için neler olacak onu bekliyoruz. Güzel bir bekleyiştir bu.

20 Aralık 2008 Cumartesi

adanaspor düşünce platformu


Basın Bildirisi

Bu bir yalnızlık öyküsünün Adanaspor’un kaderi olmadığının bildirisidir. Biz düşümüzdeki Adanaspor ve Adana spor’u portresini anlatacağız, siz de bu portreyi çizeceksiniz.

Biz kim miyiz? Biz tribün değiliz… Biz taraftar grubu değiliz… Biz taraftar derneği değiliz…

Biz akademisyenlerden, eğitimcilerden, hukukçulardan ve doktorlardan oluşan başta Adanaspor olmak üzere Adana’daki tüm spor branşlarının gelişimi, taraftar bilincinin oluşumunu ve Adanaspor markasını yaratmak için düşünce, proje ve tezler üreten; ürettiği düşünce, proje ve tezleri kamuoyu ile paylaşan düşünsel bir topluluğuz.

Peki, siz kimsiniz?

* Adanaspor’a destek olmayıp da, Adana’nın milletvekiliyim diyen 14 milletvekilinden birisi misiniz?
* Adanaspor’a destek olmayıp da, Adana’nın Belediye Başkanıyım veya adayıyım diyen birisi misiniz?
* Adanaspor’a destek olmayıp da, ne olacak bu takımın hali diyen sessiz Adana halkı mısınız?
* Adanaspor’a destek olmayıp da, Adana markası yaratmaya çalışan sivil toplum örgütleri misiniz?

Ama en acısı siz içimizden birisiniz… Bu yüzden biz sizi kaybetmek değil, kazanmak istiyoruz.

Biz kızgın değiliz belki biraz kırgınız belki biraz düşünceliyiz, ama asla umutsuz değiliz. Biz umut projeleri üreteceğiz, umut projelerimizi sizle paylaşacağız, Adana markasını yaratmak istiyorsak, bunun Adanaspor’suz olamayacağını görmenizi sağlayacağız.

Bizim bir ütopyamız var; sene 2015 Adanaspor süper ligde, yeni 50 bin kişilik stadında, sezon başında tüm biletleri satılmış, protokol tribünü olması gereken sahipleri ile dolu, Adanasporlu aile Adanaspor taraftar orkestrası ile coşmakta, Adana basını ertesi güne okurlarına haber yetiştirme derdinde… Goller mi artık olmasa da olur…

Gelin bu tabloyu ütopya olmaktan çıkaralım, Adanaspor’a ve Adana Spor’una destek olalım, biz de varız diyelim. Düşünüyorsak, uygulayalım…

Saygılarımızla,

ADANASPOR DÜŞÜNCE PLATFORMU
www.turuncuplatform.com

14 Aralık 2008 Pazar

altay 1 / adana 0


Bu kez sıra Altay'daymış, diyelim. Yine beraberlik çıkmadı oradan ve son saniye golüyle kaybettik. Sağlık olsun.
Ne demişler: "Önümüzdeki maça bakacağız!"

13 Aralık 2008 Cumartesi

11 Aralık 2008 Perşembe

altay maçlarımız 4


20 Nisan 2003 — Karşılaşmaya hızlı başlayan Adanaspor, 11. ve 16. dakikalarda Necati ile 2 farklı galibiyeti yakaladı. Konuk Altay’ın ilk yarıdaki tek golü ise, 20. dakikada Mehmet Zengin’den geldi. Seyirciler karşılaşmanın ikinci yarısında da bol gollü bir maç izledi. Bu yarıda da daha atak olan Adanaspor 53. dakikada Cafer, 66. dakikada Volkan ve 71. dakikada Necati ile durumu 5-1’e getirdi. 76. dakikada Güner’in golü maçın skorunu da belirledi: Adanaspor: 5 - Altay: 2.

Stat: 5 Ocak
Hakemler: Metin Tokat xx, Sürhat Müniroğlu xx, Zeki Aksoy xx
Adanaspor: Murat Şahin xx, Timur xx, Güngör xx, Serkan Bekiroğlu xx, Ercan xx, İbrahim xxx (Dk. 77 Gürhan ?), Ümit xx, Volkan Bekiroğlu xxx, Necati xxx, Cafer xx, Ali Asım xx (Dk. 70 Lalik x)
Altay: Ramazan xx, Tahir xx, Çağdaş xx, Ahmet x, Mehmet Zengin xx, Effa xx (Dk. 59 Bülent x), İnanç xx, Özgür x (Dk. 46 Onur x), Fatih x, Aytekin xx (Dk. 67 Oktay x), Sinan xx
Goller: Dk. 11, 16 ve 71 Necati, Dk. 50 Cafer, Dk. 66 Volkan (Adanaspor), Dk 20 Mehmet Zengin, Dk. 76 Oktay (Altay)
Sarı Kartlar: Dk. 18 İnanç, Dk. 38 Özgür (Altay),
Kırmızı kart: Dk. 84 Ercan (Adanaspor)

1. dakikada Ümit’in ceza alanından sert şutunda, kaleci Ramazan topu uzaklaştırdı.
8. dakikada gelişen Altay atağında, Effa’nın kale alanı içinden sert şutunda, kaleci Murat Şahin topu kornere attı.
11. dakikada Volkan’ın pasıyla ceza alanı içinde topla buluşan Necati, güzel bir vuruşla takımını 1–0 öne geçirdi.
Etkili ataklarını sürdüren Adanaspor, 16. dakikada 2. gole kavuştu. Ümit’in köşe atışında Necati, kale alanı içinde kafayla topu Altay filelerine bıraktı: 2–0.
20. dakikada Fatih’in sağ kanattan Adanaspor ceza alanına ortaladığı topa en son Mehmet Zengin dokunarak skoru 2–1 yaptı.
27. dakikada Volkan Bekiroğlu’nun ceza alanı dışından sert şutunda, top yan ağlarda kaldı.
36. dakikada gelişen Adanaspor atağında, Cafer’in kafayla indirmek istediği topa Çağdaş’ın eliyle dokunması üzerine, hakem Metin Tokat penaltı kararı verdi. Necati’nin kullandığı penaltı atışında top direkten döndü ve savunma oyuncuları tehklikeyi uzaklaştırdı.
41. dakikada Timur’un sağdan ortasında topa Cafer kafayı vurdu. Top az farkla dışarıya çıktı.
44. dakikada Sinan, kendi çabasıyla Adanaspor ceza alanına dek girdi. Sinan’ın sert şutunda, top direkten döndü.
Karşılaşmanın ilk yarısı, 2–1 Adanaspor’un üstünlüğüyle tamamlandı.

İKİNCİ YARI
50. dakikada turuncu-beyazlı takımdan Ali Asım, kendi çabasıyla ceza alanına girdi ve topu rahat pozisyonda bulunan Cafer’e aktardı. Bu oyuncu, bekletmeden yaptığı vuruşla topu filelere göndererek, takımını 3–1 öne geçirdi.
61. dakikada Altay’ın kazandığı serbest atışı Çağdaş kullandı. Bu oyuncunun sert şutunda kaleci Murat Şahin, topu ayaklarıyla uzaklaştırdı.
66. dakikada Adanaspor farkı 3’e çıkardı. Necati, ara pasıyla Cafer’i kaçırdı. Cafer, kaleci Ramazan ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda, topu daha rahat durumda bulunan Volkan Bekiroğlu’na aktardı. Volkan, topu boş kaleye göndererek skoru 4–1 yaptı.
71. dakikada Adanaspor’un etkili oyuncularından Cafer, ceza alanına girdiği anda topu rahat durumdaki Necati’ye aktardı. Bu futbolcu, rahat bir vuruşla kendisinin 3. ve takımının 5. golünü attı: 5–1.
76. dakikada Adanaspor, ceza alanındaki karambolde, topla en son buluşan Oktay, savunmanın hatasından yararlanıp takımının 2. golünü attı: 5–2.
82. dakikada İnanç’ın ceza alanı içinden sert şutunda, Murat Şahin topu güçlükle kornere çıkardı.
Kalan dakikalarda gol olmayınca, Adanaspor maçı 5–2 kazanarak önemli bir galibiyet elde etti.

10 Aralık 2008 Çarşamba

altay maçlarımız 3


ALTAY - ADANASPOR: 0 – 4

Adanaspor, Altay’ı deplasmanda 4–0 yendi.
Adanaspor, ikinci yarıya 1–0’ın verdiği avantajla çıktı, ev sahibi ekip, yakaladığı pozisyonları değerlendiremeyince konuk takım 3 gol daha buldu ve sahadan 4–0 galip ayrıldı.

Mustafa Yüksel, İzmir
STAT: Altay Alsancak.
ALTAY: Altay 4, Serkan Demir 5, Çağdaş 4, Aytekin 3, Mehmet Zengin 4, Chameni 5 (Dk. 72 Fatih 3), İbrahim 4 (Dk. 42 Oktay 3), Murat Karakoç 4, İnanç 4, Sinan 4 (Dk. 72 Eppa 3), Ümit 3.

ADANASPOR: Murat Şahin 4, Halilagiç 4, Mehmet Ali 5, Timko 4 (Dk. 76 Alparslan 4), Ercan 5, İlker 5, Murat Özatak 6, Elias 5 (Dk. 77 Güngör 4), İbrahim 5, Ali Asım 6, Necati 5 (Dk. 84 Gökmen 5).
GOLLER: Dk.39 ve 88 Ali Asım, Dk.65 Murat Özatak, Dk.78 Necati.

SARI KARTLAR: Çağdaş, Aytekin, Oktay / İlker, İbrahim.
HAKEMLER: Oktay Demiray, Zeki Aksoy, Kamil Şener.

(3 Kasım 2002)

altay maçlarımız 2

Altay, Adanaspor'un havasını söndürdü: 2–1

STAT: Atatürk
HAKEMLER: İsmit Cengiz ***, Binali Kartal ***, Maksut Balta ***

ALTAY: Nihat ** - B.Kenan ***, Orhan **, K.Kenan ** - Telat **, Mapeza ***, Serkan Dökme **, Yakup ** (Dk.81 Emre ?), Tahir *** - Hasan Özer ** (Dk.83 İlhan ?), Faruk ** (Dk.76 Özkan *)

ADANASPOR: Atilla ** - Krilov **, Hayati **, Serkan * (Dk.71 Erbil *)- B.Volkan ** (Dk.87 İbrahim ?), Oğuz **, Engin *, Atakan ***, Savaş * - Altan ** (Dk.78 Cenk *), Ali Asım *

GOLLER: Hasan (Dk.21), Faruk (Dk.23), Atakan (Dk.61)

SARI KARTLAR: Orhan, Mapeza, Ali Asım, Atakan l Ahmet UZAN

ALTAY, Hikmet Karaman'la büyük bir çıkış yaşayan Adanaspor'a çelme taktı: 2–1. Siyah-Beyazlılar, 20. dakikada topla buluşan Hasan Özer'in meşin yuvarlağı ağlara göndermesiyle 1–0 öne geçti. 21. dakikada Altay, Faruk'la farkı ikiye çıkardı. İkinci yarının 61. dakikasında Altan'ın uzun pasında topla buluşan Atakan güzel kafa vuruşuyla skoru belirledi: 2–1.

(2000/09/01)

altay maçlarımız 1


Altay: 1 Adanaspor:0

Altay, Adanaspor'u 90'da Yasin'in penaltıdan attığı golle yıktı: 1–0.
72'de Remzi'nin kaleye giren şutuna önce gol, sonra da aut veren hakem tepki gördü. Maç sonra Adanaspor'un hocası Ahmet Ziya Yüce istifa ettiğini açıkladı.

* Stat: Altay Alsancak
* Hakemler: İlker Coşkun, Arif Çelik, Fatih Kalaycı

* Altay: Salih 6, Yasin 7, Serkan 5, Metin 6, Tuna 6, Merter 6, Remzi 5 (dk. 77 Ferdi 4), Murat Karakoç 4 (dk. 55 Fatih 5), Murat Alemdar 5, Ahmet 4 (dk. 46 Cumhur 5) Adem 5

* Adanaspor: Serkan 6, Özgür 6, Aytek 5, Ahmet 5, Hakan 5, Sancak 6, Tanıl 6, Caner 5 (dk. 81 Selim ?), Ayhan 4 (dk. 59 Ercan 6) Şener 5, Muhammet 5 (dk. 89 Mehmet ?)

* Gol: Yasin (90 pen)

* Sarı Kartlar: Merter, Remzi / Muhammet, Aytek
( 1 Kasım 2004 )

Not: O kadrodaki Hakan hala formamızı giyiyor.

9 Aralık 2008 Salı

altay


Dün akşamki karşılaşmada Altay, Sakarya önünde maçı 3-1'lik yenilgiden 4-3'lük zafere taşıdı.
Bu hafta karşımızda, anlaşılan o ki, maçı bırakmayan bir takım var. Ama "gol yememe" konusunda da fazlaca prensip sahibi değil gibi.
Biz de 4 galibiyeti savaşarak almışız. Skorları bize göre sıralayalım.
Diyarbakır maçı:
1-0
1-1
2-1

Giresun maçı:
1-0
1-1
2-1

Malatya maçı:

1-0
1-1
2-1

Karabük maçı:
1-0
1-1
2-1
2-2
3-2

Biz de az değiliz yani.
İnat etmişiz,
kazanmışız.
Her takım bizi yenebilir bu ligde,
ama biz de her takımı yenebiliriz içeride veya deplasmanda...
Altay' yenmek peki?
Mümkündür!!!

8 Aralık 2008 Pazartesi

7 Aralık 2008 Pazar

metin yıldız

Metin Yıldız konusunda şu ana kadar yanılan biziz.
Hocanın Adanaspor'a gelişini kaygıyla karşılamıştık.
Hem Demirspor'dan sonra doğrudan bize gelmesi, hem de daha iddialı(!) hocaları bizim beklememiz bu sürpriz isme mesafeli yaklaşmamıza neden olmuştu.
Son üç haftadaki görünüm olumlu yolda.
Hocanın şimdiye kadar çizdiği portre, "popülist" olarak da nitelendirilebilecek açıklamaları, yani futbolcuyu koruyup taraftarın önüne kendini atması tam da şu zalim futbol alemine göre isabetli, güzel, futbolcuyu rahatlatan bir yaklaşımdır ve de bizce etkili olmuştur, iyi de olmuştur.
Evet, Metin Hoca bize karşı 1-0 önde ve bizim açımızdan, ilerideki sonuçlar nasıl olursa olsun, bu maç bitmiştir.

2. galibiyet


Adanaspor, Karabük'ü geçen yılki gibi yendi:3-2
Bu yılın farkı, biz kaçtık onlar kovaladı.
Hatırlarsınız, geçen yıl kovalayan bizdik.
Hem Karabük'teki hem de Adana'daki maçta rakip hep öne geçmiş, biz peşlerinden gitmiştik.
Tüm bunların ortak yanı son noktayı hep bizim vuruşumuz.
Bir de Fevzi'nin Karabük tutkusu. 3. maçta 3. golünü attı oraya.
Ve Yunus, yine son dakika golü ile sahne aldı.
Emre'nin de golle dönüşü ayrı bir güzellikti.
Şimdi sırada Altay maçı var.
Kaybetsek kimsenin söyleyeceği bir şey yok.
Bu yüzden rahat olacağız.
Peki, oradan da eskiyi hatırlatan bir skorla dönebilir miyiz?
Ne dersiniz?!

4 Aralık 2008 Perşembe

karabük


Karabük'ü sadece bir rakip olduğu için değil
Adanaspor'u adeta bir falakete sürükleyen
Hüsnü Özkara'ya bir cevap için de yenmeliyiz.
Yoksa Karabük'ün kendisiyle özel bir işimiz yok, severiz bile.

Onun kurduğu,
sonra üç hocanın müdahale etmek zorunda kaldığı,
türlü eziyetlerle toparlamaya çalıştığı
bu seneki Adanaspor
Sırf bu yüzden Karabük'ü yenmeli,
yenecek,
yenebilecek,
yenmek zorunda...

2 Aralık 2008 Salı

ben sana mecburum


Bunu da slogan yapmıştık. Attila İlhan'dan...
O zaman şiirini de koyalım buraya:

"Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum

Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur?
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun

Sevmek kimi zaman rezilce korkudur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Birkaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

Fatihte yoksul bir gramafon çalıyor
Eski zamanlardan bir Cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum sen yoksun

Belki Haziranda mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
Kötü rüzgâr saçlarını götürüyor

Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin.."

1 Aralık 2008 Pazartesi

malatya'dan gelen haber


Malatya'dan gelen haber hayata döndürdü bizi.
Hakikaten öyle oldu ama.
Hem camiayı, hem takımı toparladı.
En azından kafa olarak rahatlattı bizi.
Demek 3 puan diye bir şey varmış ve bize de kısmet olurmuş.
Şimdi bunun devamı olmalı.
Bize yakışan da böylesidir.

Hadi, 1. lig bizim için yeni başladı diyelim.
Diyelim mi...

23 Kasım 2008 Pazar

adanaspor 0 rizespor 2


Evimizde bir maçı daha kaybettik. Bu son olsun, diyoruz; ama durum öyle görünmüyor ki...

22 Kasım 2008 Cumartesi

bir açıklama bir umut

(basından)

Metin Yıldız: ''Başarısız olursak sorumlusu benim''

Adanaspor'un çiçeği burnunda teknik direktörü Metin Yıldız antrenman öncesi düzenlediği basın toplantısında önemli konulara değindi. Başarı için Adanaspor'a geldiğini söyleyen Yıldız, ''Takımın durumu ve puan sıralamasında pek iyi durumda değiliz. Çalıştığım tüm kulüplerde oyuncularıma güvendim. Herkes üzerine düşeni yaparsa başarı kendiliğinden gelir. Kendime ve ekibime güveniyorum. Öncellikli olarak önümüzdeki 5 maçı düşünüyoruz. Futbolcuların üzerinde bir baskı var. Bu takıma inanmak lazım. Eğer başarısız olursak sorumluluk tamamen bana aittir. Rize maçını mutlaka kazanmalıyız. Berabere dahi kalsak üzülürüm'' dedi.

21 Kasım 2008 Cuma

yepyeni hoca

Sürpriz bir isim dediler, biz de işte geldi Ziya Doğan veya o çapta bir hoca dedik. Gele gele Metin Yıldız geldi. Hakikaten sürpriz oldu. Şapkadan tavşan bile çıkmadı. Adanaspor'un menfaatleri için yorum yapmıyoruz... Ne, yapacağımız yorumu zaten yaptık mı? Yapmış mı olduk...
Hayır, bu kararın üzerine en az iki bin kelimelik bir yazıyla yüklenebilirdik.
Ve mademki şimdi hiçbir şey söylemiyoruz, hikayenin sonuna kadar, bu hoca tercihi hakkında tek kelime bile etmeyeceğiz.
Ama "Söz konusu takımın bir 'Adanaspor' olduğu hala fark edilmedi." gibi geliyor bize.
Dileriz fena halde yanılırız da, hata yapmış olan biz oluruz da Adanaspor'umuz düze çıkar. Ne diyelim...

16 Kasım 2008 Pazar

şiir

Şu dertli zamanımızda bir şiirle aralasak gündemi. Attila İlhan'dan olsun bu şiir, vaktiyle bu dizeleri Adanaspor'umuza uyarlamıştık, "kimi sevsem sensin Adanaspor'um" diyerek. Değişen bir şey yok kalbimizde!


KİMİ SEVSEM SENSİN

kimi sevsem sensin / hayret
sevgi hepsini nasıl değiştiriyor
gözleri maviyken yaprak yeşili
senin sesinle konuşuyor elbet
yarım bakışları o kadar tehlikeli
senin sigaranı senin gibi içiyor
kimi sevsem sensin / hayret
senden nedense vazgeçilemiyor

her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet
sarışın başladığım esmer bitiyor
anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli
dudakları keskin kırmızı jilet
bir belaya çattık / nasıl bitirmeli
gitar kımıldadı mı zaman deliniyor
kimi sevsem sensin / hayret
kapıların kapalı girilemiyor

kimi sevsem sensin / senden ibaret
hepsini senin adınla çağırıyorum
arkamdan şımarık gülüşüyorlar
getirdikleri yağmur / sende unuttuğum
hani o sımsıcak iri çekirdekli
senin gibi vahşi öpüşüyorlar
kimi sevsem sensin / hayret
in misin cin misin anlamıyorum



Attila İlhan

12 Kasım 2008 Çarşamba

ahmet yıldırım

Boşuna hoca aramamalı artık,
elinde bir hoca adayı zaten var,
bırakın isimleri, pozcuları, zalim profesyonel hesapçıları,
işi yürütebilecek yüreğe sahip biri var takımda,
Üç büyükte oynayan,
şampiyonluklar gören,
uefa şampiyonluğu yaşayan,
en baba hocalarla çalışıp birikim sağlayan
tribünle de sağlam bir iletişim kuran-kurabilecek olan...
kısacası ısrarla Ahmet Yıldırım, diyoruz.
Biraz cesaret...

10 Kasım 2008 Pazartesi

hayır!

ŞİMDİ
BİR "CELAL KIBRIZLI" ADI
DOLAŞIYOR ORTALIKTA
YENİ HOCAMIZ OLARAK.

EĞER GERÇEKTEN
BÖYLE BİR TERCİH
SÖZ KONUSUYSA,
HAYIR!
YÜZ BİN KERE
HAYIR!

8 Kasım 2008 Cumartesi

olmadı yar


Yine olmadı,
yenecektik, kaçamadık ama
86.dakikada hakeme yakalandık
sonra Bruno çok iyi vurdu.
1-1 oldu, maç bitti...

Yahu ne oldu bize böyle,
demeyeceğim, denemez de, hal ortada
(adamın teki geldi
güzelim takımı dağıttı
bir takım kurdu
evlere şenlik...)
şimdi kime ne denebilir ki...
sabır...(denebilir)

bu hafta da öylece gitti 2 puanla...

ordu


Orduspor'u yenmeliyiz,
çünkü;
evimizde oynanan bir maç ve artık kaybetmeye tahammülümüz yok,
moralimiz bozuk, 3 puanın getireceği morale ihtiyaç var,
zamanımız dar ve vakit kaybettik,
ara açılıyor üstlerle
kötüsü, altlarla ara kapanıyor, hatta ara diye bir şey kalmadı oralarda,
çünkü yenebileceğimiz bir takım...
çünkü galibiyet istiyoruz,
çünkü gol sevinci istiyoruz,
çünkü eve keyifle dönmek istiyoruz,

yetmez mi bu kadar "çünkü"...

3 Kasım 2008 Pazartesi

hakem olmak hakim olmak

Bir Maç Bir Karakter
Gelelim o Fırat Aydınus denen zat-ı muhtereme. Zat-ı muhterem dememiz işin istihzası… Muhteremlik ona yıldızlar kadar uzak bir kavram olarak durur yeşil sahalarda, iki benzer anın analizi sonucunda.
Şimdi elbette yenilginin bir acısı var içimizde, inkâr mı edelim. Biz de sıradan her taraftar gibi yenilgiye bir kılıf arayabiliriz takımımızın aşkıyla, doğal olarak, sonuçta taraftarız ve de taraflıyız… Ama bu yazıdaki hiçbir öznellik o Fırat Aydınus deneni aklamaya, bir nebze de olsa haklı göstermeye yetmez. Çünkü o zat, benzer bir enstantanede Arda’nın ağırlığı altında ezilmiştir kısa bir süre önce, karizma çizilmekle kalmamış, bırakın hakemliğini, insanlık haysiyeti üç paralık olmuştur.

Sıkışan Kuyruk

Ama işte bir yerden kurtaracaktır ya sıkışan kuyruğu, bizim Emre de ona bu manada hayatının fırsatını vermiştir o “aydın”lıkla bundan gayrı hiçbir alakası olamayan, kalmayan “us”a… Fırsatı ganimet bilen o hakem denen “nahakim” Emre’yi anında saf dışı bırakmıştır. Yayıncı kuruluş o ikinci sarıdan kırmızıyı gösterirkenki yüzünü tekrar yayımlasa da o Fırat’ın, insanlar bir daha tanık olsa bir önceki “ezikliğin” nasıl suret bulup intikamı “gücünün yetebileceği” bir camiadan, futbolcudan çıkarmanın nefretine…

Kime Mesaj
Aslında aciz bir mesajdı o, tribündeki Oğuz Sarvan’a; “Bakınız efendim, ben hala otoritesi olan bir hakemim, nasıl da attım bu itaat etmez oyuncuyu üstelik maçın hemen başında. Geçen hafta mı, şey onu unutunuz yahu ben unuttum bile, kem küm… N’olur derbiyi bana verin…” gibisinden…
Yemezler efendi, bu ikiyüzlülük bir kariyerin olsa olsa bitişidir. Bu rezilliği sineye çeken de, yok sayan da, canım olur öyle şeyler diyen de, Emre de itiraz etmeseydi şeklinde düşünene de o “ilkesizliğin” doğrudan ortağıdır.

İlkesizliğin Resmi Geçidi

Devamında maçın iyice “ilkesizleşen” hakem (biz ilkesiz diyoruz, siz daha uygun bir sıfatı koyun) rakibe de garip kartlar çıkardı. Ve o kadar kaybetti ki kendini, belki bir vicdan muhasebesi sonucunda 94.dakikada gayet sıradan bir pozisyonda rakipten bir oyuncuyu dışarı attı. Yapma efendi, derler adama, bizi yutturamazsın, bak onlara da acımadım diye. Sen acizliğine ne diye kurban edersin o futbolcuyu, kulübü, eğer gerçekten hakkaniyetli bir adamsan veya adamsan son kırmızını kendine gösterirsin.

Manisa’da Son Tango
Son acizliğini de son saniyelerde gösterdi o muhterem. Ahmet Yıldırım rakip ceza sahası çizgisinde kafaya çıktığında faul çaldı. Faulü biz kendimize beklerken rakibe verdi, Ahmet ne olduğunu anlamaya çalışırken, Fırat Aydınus hakemliğinin hakikaten bittiğinin en net fotoğrafını verdi ve işaret parmağıyla “yukarıyı” işaret ederek kendi pespayeliğine Allah’ı tanık göstermeye sığındı. “Valla faulü Ahmet yaptı, yukarıda Allah var!” gibisinden bir hareketle…

Zagor’un Sözü

O zaman biz de seni Allah’a havale ediyoruz Fırat Aydınus, seni vicdanınla baş başa bırakıyoruz! Ama artık gözümüz de üzerinde olacak, imkân olduğunca, hakemi olduğun maçları izleyip senin seyri-seferini burada deşifre edeceğiz!
Bu da “Zagor’un sözü olsun”…

2 Kasım 2008 Pazar

"gölge etmeyin" demiştik

Daha bir önceki yazıda demiştik bre "gölge etmeyin" diye. Manisa maçının muhterem hakemi daha 8. dakikada bizi 10 kişi bıraktı. Üstelik hücumdaki en etkili oyuncumuzu atarak. Üst üste iki sarı ile... el insaf... sonra da 94. dakikada Manisa'dan birini atıyor komikçe. Yuh be! Böyle mi dengeledin vicdan azabını! Etmeyin, gölge etmeyin! Başka bir şey istemeyiz!

31 Ekim 2008 Cuma

gölge etmeyin


Bırak o topu, biz köşeye koyarız onu bay hakem, siz gölge etmeyin yeter, başka ihsan istemeyiz...

sakata gelmek

Sezon başında Hüsnü Özkara ile start almakla kafadan sakata gelmiştik,
Yine o Hüsnü Özkara'nın müthiş hocalığı sonucu yanlış transferlerle sakata ayrıca gelmiştik,
Şampiyon kadronun bozulması da bizi sakata getirmişti,
Orta sahasız bir takım haliyle sakata gelir,
Kırmızı kartlarla art arda sakata geldik,
Hakemlerin enteresanlığı ayrı bir sakatlıktı,
Emrah'ın antrenmandaki sakatlığı ayrı bir sakatlık oldu haddizatında,
Sezonu kapatması bizi felç eden bir sakatlık oldu,
Ritmimizi bir türlü yakalayamamamız tam bir sakatlıktır,
İşte son antrenmanda üç sakatlık yaşandı; Emre, Halit, Ümit...
Orada da durum bir hayli sakat...

Şu "sakata gelme" işi iyice kronikleşmeden bir çıkış bulalım...

28 Ekim 2008 Salı

kriz


Dünyanın yaşadığı bir ekonomik kriz değil başlıktaki. O da bizi ilgilendiriyor tabi ki bir dünyalı olarak. Yakında bir vatandaş olarak da muhatap olacağız kendisiyle. Dileriz kötü şeyler yaşanmaz, ama bu işler dilekle milekle olmuyor. Önlemler gerekiyor, profesyonel düzeyde.

Şimdiki zaman itibariyle bizi Adanaspor'umuzun yaşadığı kriz ilgilendiriyor. Burada da işler dilekle temenniyle düzelecek gibi değil. Acilen profesyonel önlemler Adanaspor'da da kaçınılmaz, hatta mecburi...
İş işten geçmeden...
Keşkelere kalmadan...
Kaşıkla topladığımızı kepçeyle vermeden...
Taraftar olarak sakinliğimizi korusak da büyüklerimizden içimizi rahatlatacak önlem paketi imaları bekliyoruz.
Bir umut yani... ama yoksulun ekmeği olmayanından...
Gelişmeleri derinleşen Adanaspor aşkıyla bekliyoruz...
ve her yenilgide bu takımı daha çok seviyoruz bre, daha çok seviyoruz...Bu takımı sevmeyi bir "tarz" diye belleyerek...

22 Ekim 2008 Çarşamba

küçük şiddette bir deprem


Adanaspor'da küçük şiddette bir deprem yaşandı. Şöyle ki;
Hakkı kendi rızasıyla (açıklama bu) kulüpten ayrıldı,
Erkan yetersiz performanstan dolayı (açıklama yine bu) kadro dışı bırakıldı,
Cem ve Alper de başkanla el sıkışarak (bu da böyle açıklandı) alt yapıyla antremana döndü.
Emrah Bedir ve Habip Tok'un durumlarını bir önceki yazıda konuşmuştuk.
Buradaki en büyük kayıp Emrah Bedir'dir. Habip'in hazır olması (ihtimali mi desek) bizi teselli eden iyi bir gelişme.
(Not: Habip'in sakatlığı -bildiğimiz kadarıyla- onun kendine iyi bakıp bakmamasıyla ilgili değil, futbolcumuzun karın kaslarıyla ilgili bir sorunu olduğu biliniyor.)
Cem için çok yazdık. (Hatta hala iddia ediyoruz, sezon başında hazır olan bir Cem'le şimdiki konumumuz çok farklı olurdu.) Çok önemli bir futbolcumuzdu. Demek ki olmayınca olmuyor...
İşin saha dışındaki boyutlarına da aklımız ermiyor.
Ama hal ve gidiş nasıl olursa olsun sonuna kadar, son sözü diyene kadar mücadele... Unutmayın, Adanaspor "bitti" demeden hiçbir şey bitmez!

21 Ekim 2008 Salı

1 kötü 1 iyi haber



Emrah'ın sakatlığı tam anlamıyla soğuk duş etkisi yarattı. Takım adına ürpertici bir soğuk... Çünkü zaman gösterdi ki Emrah, şu aşamada, Adanaspor'un her şeyi...Bizim için çok ama çok önemli bir kayıp, telafisi olur mu kısa sürede? Zor!
İyi haber orta saha civarının lokomotifi olan ve hep övgüyle söz ettiğimiz Habip'in takıma katılacak olması...Bu geliş bir nebze de olsa bizi rahatlatacaktır. Dileriz verimli bir dönüş olur.

14 Ekim 2008 Salı

7.hafta/ ismail eğriparmak


Yedinci Haftanın Analizi

Kasımpaşaspor-Manisaspor (0–0)
Haftanın maçında ne şiş yandı ne kebap. Kurdukları kaliteli kadrolarıyla Bank Asya Liginin en büyük favorileri arasında gösterilen Kasımpaşaspor ve Manisaspor arasındaki mücadelede beraberliğe sevinen taraf konuk Manisaspor oldu. Ufukhan’ın kırmızı kart görmesiyle tam 60 dakika 10 kişi oynayan Manisaspor, Kasımpaşaspor takımına gol izni vermedi ve hem liderliğini hem de namaglup unvanını korumuş oldu.
Ev sahibi ekipte bu aralar bir düşüş görünüyor. Son 3 maçından sadece 2 puan alan ev sahibi takımda ilk haftalarda sergilenen güzel ve mücadeleci oyun son haftalarda yok. Manisaspor ise şu ana kadar hedeflenen puana ulaşmış durumda. Sene sonuna kadar Manisa takımını sürekli olarak üst sıralarda göreceğimiz kesin.

Altay-Boluspor (1–1)
Lige fırtına gibi bir giriş yapan Altay,oynadığı son 4 maçından da beraberlikle ayrıldı.Golcü Şehmuz’dan yoksun olarak Boluspor maçına çıkan Altay,mutlak favori olduğu karşılaşmada Burak’ın çok net kaçırdığı pozisyonları maç boyu aradı. Bu aralar oldukça çalkantılı bir dönem geçiren Boluspor karşısında kaleci Ziya’nın büyük hatasıyla öne geçen Altay, ilerleyen dakikalarda yapılan yanlış değişikliklerle ve skoru koruma amaçlı defansa çekilince oyundaki üstünlüğünü Boluspor’a kaptırdı. Son dakikalara doğru gelen Bilal’ın golü deplasman takımına beraberliği getirirken, en yakın rakiplerinin karşılaştığı bu haftada Altay galip gelemeyerek avantaj yitirdi. Maçın yıldızı ise Bolusporlu Erdem oldu.

Gaziantep Bş.Bld.Spor-Güngören Bld.Spor (3-0)
Çok az sayıda taraftarın izlediği maçı ev sahibi ekip rahat kazandı. Sezon öncesi yaptığı etkili transferlerin takıma uyum sağlamasıyla gücüne güç katan Antep ekibi, ilk yarıda gelen Mustafa Şahintürk ve Uğur’un golleriyle skor avantajını 90 dakika boyunca korudu. Zayıf Güngören Bld. Spor’un hiçbir varlık gösteremediği maçta, Baykal’ın da takımını 10 kişi bırakması farklı mağlubiyete davetiye çıkardı. Geçtiğimiz hafta güzel bir oyunla güçlü Kasımpaşa’yı deviren Güngören’in kadro yapısı itibarıyla, biraz daha zamana ve tecrübeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Güngören takımının sezon sonuna kadar bu tarz sürpriz galibiyet ve mağlubiyetlerine herkesin alışması gerekir. Ev sahibi ekip için ise söyleyeceklerim, her maçını deplasmandaymış gibi oynuyor. Çünkü iç sahada maçlarını 200–250 kişiye oynuyor. Taraftar desteği denen bir şey söz konusu değil. Her sene olduğu gibi bu sene de taraftar sıkıntısını fazlasıyla yaşayan Antep’in Mavi-Beyazlı ekibi artık yalnızlığa alıştı!

Erciyesspor-Kartalspor (1–1)
Bir başka, az sayıdaki taraftarın izlediği maçtı bu. Maçın başlarında Bikoko’nun golüyle öne geçen ev sahibi ekip, son dakikalara doğru Mesut’un golüne engel olamayarak sahadan beraberlikle ayrıldı. Geçtiğimiz hafta Erciyes-Diyarbakırspor maçından önce Erciyesspor kulüp başkanı Enver Kemaloğlu’nun yaptığı açıklamalar takım üzerinde büyük bir baskı oluşturdu. Futbolcuları ve teknik heyeti tehdit edercesine birtakım söylemlerde bulunan Enver Kemaloğlu kısa vadede istediğini almış görünüyor. 2 haftada alınan 4 puan takımı birazda olsa tehlikeli bölgelerden uzaklaşmaya yetti. Ancak bu ve benzeri açıklamaların uzun vadede başarı getirmeyeceği apaçık ortada. Kartalspor’un ise istikrarlı ilerleyişi devam ediyor. Teknik direktör Mehmet Altıparmak’ın elinde geniş bir kadro var ve süreçte bu kaliteli isimlerle sürekli üst sıralarda dolaşacakları kesin.

Karabükspor-Ç.Rizespor (1–1)
Hafta içinde teknik direktörlüğe Hüsnü Özkara’yı getiren Karabükspor ile geçen sene Turkcell Süper Liginden düşen Ç.Rizespor’un mücadelesinden galip çıkmadı. Şadi, Ali Sakal, Kürşat, Özden ve Sedat’tan yoksun olarak Karabük deplasmanına çıkan Rizespor, Riberio’nun golüyle skorda üstünlüğü yakaladı. Son 15 dakikaya girilirken ev sahibi takımdan Hakan Bayraktar’ın da kırmızı kart görmesiyle 10 kişi kalan Karabükspor karşısında Rizespor’un daha rahat kazanması bekleniliyordu ancak Mahmut’un golü ev sahibi takımına 1 puanı getirdi. Sezon öncesi şampiyonluğun en büyük favorisi olarak gösterdiğim Ç.Rizespor, şu ana kadar beklenileni veremedi. Tecrübeli kadrosuyla bu ligde mücadele eden bu takımda teknik direktör Metin Diyadin ve futbolcular tamamen hayal kırıklığı yaratmış durumdular. Karabükspor’a baktığımız zaman ise istikrarsızlık söz konusu. Genç kadro ile mücadele veren bu takımın uzun vadede başarı getirip getirmeyeceği şu anda soru işareti.Yalnız geçmiş senelere baktığımızda bu ligde genç kadro ile mücadele eden takımların pek başarılı olamadıkları ortada.

Diyarbakırspor-Malatyaspor (1–0)
İlk 3 haftada topladığı 7 puanla lige iyi bir giriş yapan ancak ardından oynadığı son 3 maçtan da mağlubiyetle ayrılan Diyarbakırspor ile son haftalarda oldukça formda görünen Malatyaspor arasındaki karşılaşmayı ev sahibi ekip ilk yarının son dakikasında Erhan Şentürk’ün attığı golle kazandı ve kötü gidişe dur dedi. Kadro kalitesi olarak birçok takımdan daha iyi durumda bulunan Diyarbakırspor aynı Rizespor da olduğu gibi hayal kırıklığı yaratan takımlardan. Yalnız başarının gelmesi için sadece iyi bir kadro yetmiyor, içte de istikrarlı bir yönetimin olması gerekiyor. Fakat şu ana kadar Diyarbakırspor’da bu gerçekleşmiş değil. Malatyaspor ise, geçen haftanın en büyük sürprizine imza atmış bir takımdı. Fakat dün sahada çok kötü bir Malatyaspor vardı. Skor belki 1–0, ama Malatya kalecisi Fevzi tam 6 mutlak golü önledi. Ayrıca Diyarbakırsporlu Hüseyin Kartal, bir de penaltı atışından yararlanamadı. Kısacası ev sahibi ekip dün tarihi farkı kaçırdı.


Adanaspor-Giresunspor (2–1)

Hafta içinde teknik direktörlüğe Mustafa Çapanoğlu’nu getiren Adanaspor, yeni hocasıyla çıktığı ilk maçtan 3 puanla ayrılmayı bildi. Oynadığı son 3 iç saha maçından da galibiyetle ayrılan Adanaspor’da dün sergilenen performans zaman zaman kötü de olsa oyunun geneline baktığımızda daha iyi oynayan taraftı. Özellikle risk aldığı zaman Giresun takımı, tehlikeli ataklar sergilerken bu atakları Adanaspor defansı önlemeyi başardı. Sezon başında bu ligin iyi forvetlerinden birisi olacağı düşünülen Adanasporlu Emre Aktaş da gol orucunu bozarken, ilerleyen haftalarda daha iyi olacağının sinyallerini verdi. Sakaryaspor maçında olduğu gibi bu hafta da Adanaspor karşısında da sol kanatta büyük sıkıntı yaşayan Giresunspor’un bu ligin zayıf kadrolarından birine sahip olduğu apaçık ortada. Mehmet Birinci’nin yerine göreve getirilen Cengiz Demir’in Giresunspor’u şu ana kadar bu kan değişikliğinden pek verim alamadı. Adanaspor için ise söyleyeceklerim, iç sahada sergilenen başarılı performans dış sahaya şu ana dek yansımadı. Bank Asya Liginde başarılı olmak ve hedeflenen noktalara gelmek için deplasmanlardan da muhakkak puanlar getirilmeli. Geçen seneye bakacak olursak, ilk 6 barajında yer alan son takım Boluspor’du. Bu takımın deplasmandan topladığı puan 22 idi. Topladığı bu puana rağmen ancak son hafta Ekstra Play Off’lara kalan Boluspor’u göz önüne aldığımız zaman, Adanaspor için vurgulamak istediklerim anlaşılır olacaktır.

Samsunspor-Orduspor (1-0)
Her iki takım taraftarlarının da yoğun ilgi gösterdiği Karadeniz derbisinde gülen taraf Samsunspor oldu. İlk yarıda konuk Orduspor daha iyi bir görüntü sergilerken direkten dönen top belki de maçın kırılma anı oldu. İkinci yarı ise ev sahibi bambaşka bir görüntüdeydi. Yoğun baskı kuran Samsunspor aradığı gole, 80.dakikada Oktay ile buldu. Bu golden sonra ise Orduspor beraberlik için saldırdı fakat maçı ev sahibi ekip kazanmayı bildi. Konuk Orduspor, sezona oldukça sıkıntılı başlasa da şu anda yönetim konusundaki sıkıntıları gidermiş görünüyor fakat geçen seneki motivasyonlarını yakalayabilmiş değiller. Ev sahibi Samsunspor ise kazandı ve biraz da olsa kendine geldi.

Sakaryaspor-Karşıyaka (3-1)
Deplasmanda Giresunspor’u yenerek, beklenen patlamayı yapan Sakaryaspor, bu hafta da Karşıyaka’yı yenerek çıkışını sürdürdü. İlk yarıdaki oyun vasatın altında kaldı. Bu devrede Sakaryaspor sadece 1 pozisyon bulurken, maç boyu Karşıyaka ise 2 pozisyon buldu. Karşıyaka, duran toptan bulduğu pozisyonu gole çevirirken, diğeri ise direkten döndü! İkinci yarıda ise fırtına gibi esen bir Sakaryaspor ve Özgürcan izledik. Yapılan doğru değişikliklerle oyunda tamamen üstün olan Sakaryaspor, maçı hak ettiği şekilde kazandı ve ilerleyen haftalarda daha iyi olacaklarını gösterdi.

12 Ekim 2008 Pazar

adanaspor'dan 3 puan


Çok zor geçeceğini düşündüğümüz maçı 3 puanla kapadık. Rakiplerin puanlar kaybettiği bu haftada şu 3 puanın değeri anlatılmaz. Çok çok iyi oynamadık ama en önemlisi kazanmayı bildik. Şu aşamada kimse de Adanaspor’dan süper bir futbol beklemesin. İlk yarıyı liderin 4-5 puan arkasında tamamlamak bile başarı sayılacaktır. Bizi çok iyimser bulanlar da olacaktır, karamsar bulanlarda. Mümkün olduğunca nesnel yazmaya çalışıyoruz şu dönemde. Ama görünen durum, belirttiğimiz çerçevede yorumlar yapmamıza sebeptir. Daha iyi olacağız. Bunun için de zaman ve sabır şart. En iyi olan yanımız, her zamanki gibi, mücadele azmimizdi. Böyle devam ettikçe daha üstlerde yer bulmamız, ligin bu dalgalı koşullarında, işten bile değil.

Yol uzun, deniz rüzgarlı… Ama vira Adanaspor…

11 Ekim 2008 Cumartesi

yeni dönem

Adanaspor’da yeni bir dönem başladı.

Bu, Mustafa Çapanoğlu’nun Adanaspor’da bir miladıdır bir anlamda. Bizim için zaten kendi başına önemli olan bu lig, yeni hocamız için de bir anlam ve değer taşıyordur kendi kariyeri açısından. Bu fırsatı iyi değerlendireceğini düşünüyoruz, umuyoruz, bekliyoruz. İstiyoruz…

Adanasporluların sevdiği ve inandığı bir ekipten görevi devraldı. Böyle bakınca hocanın bu yönde işi zorca. Çünkü öncekilerin üzerine mutlaka bir şeyler eklemek gerekir, özellikle futbolda… Yoksa bu geliş anlamsız oluverir. Eyüp Hoca ve ekibiyle alınan sonuçları biliyor, hatırlıyoruz. Şimdi daha fazlasını Mustafa Hoca’dan bekliyoruz. Zor mu? Kolay olan ne var ki şu hayatta (biraz da en basitinden bir felsefe yapınca bu cevap çıkıyor klavyeden:))

Adanasporluluğumuz bizde vefayı, emeğe saygıyı, değer bilmeyi, unutuvermemeyi kemikleştirdi. Bundan çıkan sonuç şudur: Ne olursa olsun önce Adanaspor’un geleceğinin, çıkarlarının yanındayız. Tabi ki “Adanasporluluk” nedir unutmadan…

10 Ekim 2008 Cuma

tosun adnan


Tribünde hep görürdük onu. Tanışıklığımız yoktu ama işte Adanasporlu olmanın bir yakınlığı vardı. Tosun Adnan ölmüş. oysa bir şampiyonluk daha görecektik, statta "Adana turuncudur" diye bağıracaktık tüm tribün...
"Adanaspor'un isimsiz neferlerinden" olan Tosun Adnan'a Allah'tan rahmet diliyoruz. Sevenlerine ve yakınlarına başsağlığı...

adanaspor'u sevmek


Dünden bugüne Adanaspor’u sevmek…

“Adana” ve “spor” kelimelerini yan yana getirip onlara daha derin

ve kıymetli

ve güzel

ve sonsuz anlamlar yüklemek…

Adana… bir kenttir, kendine has…

Kentlerin hasından…

Spor… anlam çerçevesi son derece geniş bir kavramdır…

ADANASPOR… Bu iki kelimenin şu zarif uyumuna bakar mısınız!

Ta çocukluktan beri

sihirli bir biçimde etkiler, heyecanlandırır bizi bileşik kelime…

Ama geçmişi, taraftarı, takımı, her şeyi ile birleşik…

7 Ekim 2008 Salı

eskilerden


Eski zamanlardan bir kare.

Nedir; mazisi olan, geleceğe güvenle bakar.

Biz hayatın her halini biliriz Adanaspor olarak, bu günler ne ki…

5 Ekim 2008 Pazar

üzüldük


Futbolda her duygu var insana dair, bildiğiniz gibi.
Bu hafta bize düşen "üzülmek".
Ne yani biz hiç mi üzülmedik?
Çok!
Bu da onlardan biri olsun.
(Ama keşke o son dakika gollerini yemeden üzülseydik be: ))
Neyse canım, futbolu bu yüzden seviyoruz ya;
entrika, öfke, heyecan, keder, zafer sarhoşluğu, emek...her şey var bre...
Bize yakışan emek vererek ilerlemek.

4 Ekim 2008 Cumartesi

deplasmandan puan


Adanaspor’umuzu Kartal deplasmanına yolladık. Dönüşü puanla olsun diyoruz. Diyoruz, çünkü oradan 3 puanla gelebilecek potansiyelimiz var. Grup her sonuca uygun seyrediyor. Hiçbir şey sürpriz değil. İşte Güngören Kasımpaşa’yı yendi hepimizi yanıltıp. Giresun evinde Sakarya’dan 3 yedi. Şampiyonluğun kesin adayı Altay Ordu’da puan kaybetti. Karabük Bolu’ya orada 2 atıp döndü. Buyrun bakalım… Neşeli bir lig bu, her an her şey olabilir.

3 Ekim 2008 Cuma

"sonuç ne olur?" / i. eğriparmak


Bank Asya 1.Liginden Seçme Maçlar:

Orduspor-Altay:
Orduspor kaybetmez.

Güngören Bld. Spor-Kasımpaşa: Güçlü kadrosuyla Kasımpaşa, Güngören’de kazanmaya yakın. Kasımpaşa kaybetmez kesin sonuç olur.

Karşıyaka-G.Antep Bld. Spor:
Son iki hafta da iyi oynayan ancak kazanamayan Karşıyaka, bu hafta 3 puanı rahat alır.

analiz/ ismail eğriparmak


Cem Hallaçeli'nin büyük olasılıkla yedeklerden başlayacağı Adanaspor’da, bu sezon özellikle son Erciyes maçında sergilenen (ilk 20 dk hariç) kötü futbola rağmen alınan 3 puan çok önemliydi. Toros Kaplanları kendi evlerinde yenildikleri G.Antep Bld maçında ise iyi futbol ve puanı hak ederken yenilmişlerdi. Adanaspor’un bu sezon gol bölgelerinde sıkıntı çektiği bir gerçek. Bunun çözümü de eldeki imkânlarla şimdilik gözükmemekte. Emre Aktaş ve Alper eksik olan isimler.

Kaliteli gençleri kadrosunda barındıran ve geçmiş sezonun ekibini hemen hemen değiştiren Kartalspor, kötü futbol ve sonuçlarla lige başlasa da Sakaryaspor karşısında geçen hafta alınan galibiyet onların zamanla daha iyiye gideceklerinin göstergesi. Ümit Tütüncü ve Zafer bu hafta ev sahibi takımın önemli kozu olacaklar.

Kartalspor, kuşkusuz galip gelmek isteyecektir ancak bunu tüm takım hücum futbolu şeklinde istese de oynayamaz. Adanaspor’un deplasmanlarda nasıl oynayacağını az çok Sakaryaspor deplasmanında gördük.2 ay önce iki takım arasında oynanan hazırlık maçında toplamda 5 gol olmuştu. Bu sefer bu maçta çok gol olmaz. Kısır bir sonuçla bitmesini beklediğim maçta ilk ihtimalin beraberlik olduğunu düşünüyorum. Büyük ihtimalle puanların paylaşılacağını düşündüğüm bu maçta ikinci ihtimal olarak da iki takımın kazanma olasılıklarını aynı görüyorum. Skor tahminlerim:0–0,1–1,1–0,0–1 şeklinde.

2 Ekim 2008 Perşembe

tribün muhabbetleri


Maç kötü giderken "yer değiştirmenin" tribüncüler için vazgeçilmez bir ritüel olduğu tartışılmaz bir gerçeğe dönüşmüştür adeta. Hepimizin bu tür anıları vardır. Tribün muhabbetleri serisinde bunlara değinmiştik. Bir tanesini daha paylaşalım bu anların:
Adana'da oynadığımız Şeker maçı... O belalımız Şeker. Neyse bunlardan ilelebet kurtulduk:)) Takım bir türlü gidemiyor rakip kaleye. Çabalar boş. Maratonda bir umutsuzluk. İşimiz işte yine totemlere kaldı, yani taraftarın bireysel uğur girişimlerine:))
Ufak tefek ayak veya yer değiştirmeler, sigara yakmalar da fayda etmiyor. En son maratondan bir amca bu girişimlere son noktayı koydu.
- Ulan, olmazsa maratonla kapalı şöyle bir yer değiştirelim yav!
Tabi biz bunu yapamadık ve o maçı 2-1 kaybettik:((

1 Ekim 2008 Çarşamba

ismail eğriparmak/analiz


Beşinci Haftanın Analizi

Öncelikle herkesin Şeker Bayramını kutlarım. Ayrıca Adanaspor-K.Erciyesspor maçı öncesi bıçakla yaralanan ve Adanaspor tribününün önemli isimlerinden olan Soner Gümüş ve Şenol Yıldızdoğan'a da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.Hafta sonu oynanan maçların değerlendirmesine geçecek olursak:

Altay-Manisaspor (1–1)
Haftanın maçında kazanan çıkmadı. İki takımın da kazanmak için oynaması, seyir zevki açısından güzel bir mücadele olmasını sağladı.37.dakikada Rafael'in oyundan atılmasıyla 10 kişi kalan Manisaspor, Cenk İşler ile öne geçse de Altay takımın büyük baskısına dayanamadı ve Burak takımı adına beraberliği getiren golü attı. Özellikle son 20 dakikası büyük mücadeleye sahne olan karşılaşmada baskısını arttıran, gol için saldıran Altay takımı oldu. Son dakikalara doğru eski Adana Demirsporlu Yiğit'in de kırmızı kart görmesiyle sahada 9 kişi kalan Manisa karşısında Altay uzatmanın son dakikasında Şehmuz ile bir de penaltı atışından yararlanamayarak galibiyeti kaçıran taraf oldu.

Kasımpaşa-Karşıyaka (1–1)
Altay ve Manisa'nın birlikte karşılaştığı haftada Kasımpaşa, Karşıyaka’yı yenerek zirveye çıkmayı istiyordu ancak evdeki hesap çarşıya uymadı ve rakibine oranla kötü oynadığı karşılaşmada beraberliğe razı oldu.59.dakikada bu sene Hacettepespor'dan transfer edilen Ferhat'ın attığı golle deplasman takımı skorda üstünlüğü yakalarken ev sahibi ekip bu gole Erhan Küçük ile cevap verdi. Kasımpaşa deplasmanında hedefi 1 puan olan Karşıyaka, oynadığı iyi oyunla galibiyeti kaçıran taraf oldu.

Diyarbakırspor-Ç.Rizespor (1–2)
Zirveyi yakından ilgilendiren bir başka mücadele de Diyarbakır'da oynandı. İlk yarıda ev sahibi ekip, ikinci yarıda ise deplasman ekibi oyunda üstün olarak göründü. Volkan’ın kendi kalesine attığı golle skorda 1–0 öne geçen Güneydoğu temsilcisi, Erhan ve Ufuk'un 60.dakikadan sonra oyundan düşmesiyle oyundaki hâkimiyet Rizespor'a geçti. Son 5 dakikaya 1-0 önde giren Diyarbakırspor,Riberio'nun 2 golüne de engel olamayarak sahadan puansız ayrılan taraf oldu.

Sakaryaspor-Kartalspor (1–3)
Yeni teknik direktörü İlker Yağcıoğlu ile ligdeki ikinci maçına çıkan Sakaryaspor şaşırtmaya devam ediyor. Lige şampiyonluk hedefiyle başlayan ancak ilk haftadan beri beklenilen oyunu ortaya koyamayan Yeşil-Siyahlılar, ikinci yarının hemen başında Eray'ın attığı golle öne geçtiği karşılaşmada rakibine net bir skorla mağlup oldu.Deplasman ekibinde ilk haftalardan beri görülen uyum sorununun bu maçta aşıldığı görüldü. Kartalspor'u zafere götüren golleri, Gökhan, Ümit Tütüncü ve Zafer Çevik attı.

Karabükspor-Orduspor (2–2)
Bu maça kadar beraberliği bulunmayan iki Karadeniz ekibinin mücadelesinde kazanan çıkmadı. Yağışlı ve kaygan bir zeminde oynanan mücadelede iki ekipte iyi bir oyun sergilerken, ev sahibinin bu maça tam 6 eksikle çıkması puan kaybının en önemli nedeni olarak göründü. Maç içinde Karabükspor adına net bir penaltı verilmezken, Karabükspor adına golleri Ümit Aydın ve Murat Özkan, Orduspor adına da Bruno ve Aytekin attı. Ayrıca maçın son dakikasında Ordusporlu Hakan Çimen kırmızı kart gördü. Bu sonucun ardından Karabükspor teknik direktörü Turgut Uçar görevinden ayrıldı.

Adanaspor-Erciyesspor (3–2)
Geçtiğimiz hafta güçlü Diyarbakırspor'u yenerek, ligdeki ilk galibiyetini alan Toros Kaplanlarında çıkış bu maçta da sürdü. Maça fırtına gibi başlayan Adanaspor, Emrah Bedir'in henüz 3.dakikada attığı golle skorda 1–0 öne geçti. Yine aynı futbolcunun 9.dakikada penaltı yaptırmasıyla kazanılan penaltı atışını Hakkı gole çevirerek skorda rahatlayan Adanaspor, rehavetin de verdiği etkiyle oyundaki üstünlüğü Erciyes'e kaptırdı. İlk yarı bu skorla sona ererken ikinci yarıdaki oyun hâkimiyeti yine Erciyes takımındaydı. Özellikle benim ilk 11'de başlamalarını beklediğim ancak oyuna ikinci yarıda giren Kemal ve Taylan'ın maça dâhil olmalarından sonra konuk ekip baskısını arttırdı ve Kemal farkı bire indiren golü attı. Maç tam bu skorla bitecek derken, yine oyuna sonradan giren Adanasporlu Halit, takımını rahatlatan golü attı. Ancak gol düellosunda son sözü Erciyesli Taylan söyledi.
Bu sonucun ardından iç sahada üst üste 2 maç oynayan Adanaspor yarışta ben de varım dedi. Maçın yıldızı Emrah Bedir olurken, maçın kötüleri Adanasporlu Fevzi ve Erciyessporlu Ramazan oldu.


Gaziantep Bş.Bld.Spor-Giresunspor (0-1)
Geçen hafta istifa eden Mehmet Birinci'nin yerine teknik direktörlüğe Cengiz Demir'i getiren Giresunspor, bundan önce kaybettiği 2 maçta (Altay ve Kasımpaşa maçları) son dakikada üzülürken, bu sefer son dakikada Hasan Aydın'ın attığı golle galip geldi.İlk yarıda da ikinci yarıda da ev sahibi G.Antep BB oyunda üstün görünen taraf olurken, birçok pozisyondan yararlanamadılar. Antep deplasmanına 1 puan için gelen Çotanaklar, üç puanla Giresun'a dönerken, Antep takımındaki düşüş bu hafta da sürdü.

Samsunspor-Güngören Bld. Spor (3–0)
Lige iyi bir giriş yapamayan iki takımın mücadelesinde gülen taraf ev sahibi Samsunspor oldu. Karadeniz temsilcisi, her iki yarıda attığı gollerle rahat ve farklı kazanırken, üst sıralara tırmanacağını bu maçla birlikte gösterdi. Samsunspor ile ilgili olarak diyeceğim, sezon içinde ekonomik zorluklar baş göstermezse ilk 6 mücadelesi içinde olacakları yönünde. Güngören takımı ise bildiğiniz gibi bu ligin en zayıf kadrosuna sahip. Kısıtlı bir kadroyla mücadele ediyorlar ve her hafta sakat ve cezalı futbolcuların oluşu zaten geniş olmayan kadroda zor durumda kalmalarına neden oluyor.

Malatyaspor-Boluspor (2–0)
Geçen hafta içinde Fortis Türkiye Kupasında Hacettepespor'u Celil'in golüyle eleyen Malatyaspor'da aynı oyuncu bu hafta da Boluspor'a karşı golünü atarak takımının 3 puan almasında en büyük payın sahibi oldu.90 dakika içinde maçta tempo düşük olurken, maç içinde oyun üstünlüğü Malatyaspor’daydı. Ancak maçın kader anı ilk yarıda Boluspor'un direkten dönen topu oldu. Ev sahibi takımın ikinci golü 72.dakikada Celil'in pasıyla topla buluşan Serkan Dökme'nin sert vuruşunda topun, defans oyuncularına çarparak ağlarla buluşmasıyla geldi. Maç bu skorla sona ererken ev sahibi takımın toparlanma yolunda olduğu görüldü.

30 Eylül 2008 Salı

antrenmandan/2


Bu hazırlıklar Kartal deplamanından 3 puan almak için. Gücümüz, cesaretimiz, iddiamız, inancımız, inadımız var…

yıldırım


Ahmet Yıldırım’ın da defansa katılması orta sahaya da takviye olacak bir anlamda. Ani çıkışları, derinlemesine pasları Emre’yi de Emrah’ı da pozisyonlara sokacak. Geçen sezondan kalan izlenimlerimizdir bunları söyleten. Sabırla bekliyoruz eksiklerin tamamlanmasını.

antrenmandan


Orta sahamızın dinamosu Hakan ve Fevzi…

Onlardan Kartal maçında çok şey bekliyoruz. Çok şey dediğimiz de altı üstü bir galibiyet:))

bayramlık


"Şeker" Bayramımız kutlu olsun!
Bu arada Sünger Bop da bayram vesilesiyle Adana’daydı. Kebap yedi, gördük, konuştuk. Bay Yengeç’in hamburgerlerinden daha leziz bu kebap, dedi. burada işe başlayabilirim, dedi.

En son, Adana Turuncudur, diye ekledi:))

Sevgiler...

29 Eylül 2008 Pazartesi

maç kazanmak


Maç kazanılarak iyi ve güzel günlere gidilir.

Maç kazanılarak şampiyonluk potasına girilir.

Maç kazanılarak iddialı kalınır.

Maç kazanılarak büyük takım olunur.

Maç kazanılarak korkulan takım olunur.

Maç kazanırsak ciddiye alınırız.

Heybetimiz maçlar kazanıldıkça sürer.

Heybetli olmak iyidir.

O zaman maç kazanmaya devam…

feyzullah küçük


Biz senin Efsane Adanaspor'daki müthiş zamanlarını da bilir ve hatırlarız Hocam. Adanaspor'un başında Adanasporluları görmek ne güzel...

adanasporlu


Adanaspor’u sevmek şu zalim hayata bağlanmanın ve de direnmenin bir başka adıdır…

emre aktaş


Emre Aktaş’a haksızlık yapmadan onu izlemeli.

Sadece top ondayken değil, topsuz alanda da ne yaptığına bakarak izlemeli.

Mücadelesine dikkat ederek izlemeli.

Geçen yıl neler yaptıklarını hatırlayarak izlemeli.

Erciyes maçında 3. golün hazırlığında yoktan var ettiği o pozisyonu tekrar tekrar izlemeli.

Sonuçta Emre’yi iyi izlemeli…

taraftar


Tribünlerimizde renkli görüntüler eksik olmaz:))

adanasporluluk



Hiçbir terazi tartamaz Adanaspoluluk aşkını; bu, kelimelerle tarif edilebilecek bir duygu değildir. Mutlak bir sevda ve tutku hikayesidir. Güzeldir. Tamamen manevidir. Bir sevgili ve işte Adanaspor zaten ancak böyle sevilebilir.

minikler


Minik taraftar hedefi gösterdi... Biliyorsunuz o istikameti...şampiyonluk...evet, yine...

kbong