28 Mayıs 2009 Perşembe

nazlı demirkaya kardeşimizden başkanımıza mektup



"Çok zor bir süreç yaşıyoruz...Almış olduğunuz karar bizleri öylesine üzdü ki bu üzüntüyle ne yapacağımızı bilemez olduk. İnanılmaz başarılara imza attık camia olarak ve bu süreçte camianın başında hep siz vardınız. Adanaspor'u sizinle bile sevenler oldu, sizinle birlikte yeniden doğduk, bu ovayı aydınlattık. Işık oldunuz her taraftarın gözünde, ve örnek aldılar sizin yüreğinizi. Size dair dışarıdan gelen en ufak bir eleştiride, kötü sözde adeta kalkan olduk , kendimizi siz belledik sizi biz...

Bayram Akgül denildiğinde hep gülümsedik, her sözünüz bir umut oldu bizlere. Varlığınızla dahada kenetlendik. Takımımızın herhangi bir maçta mağlup oluşu bizi derinden üzmedi sağlık olsun dedik önümüze baktık ama sizinle birlikte baktık. Siz takımımızla bizim aramızda bir köprü oldunuz, sizi öyle sevdik size öyle bağlandık ki sizsiz Adanaspor'umuzu düşünmek acıtıyor canımızı. Evet düşünmek bile acıtıyor, bunun gerçek olması bizi derin bir yasa boğacaktır. Ne olur bırakmayın bizi, bu gücü azaltmayın, bu bağı, bu köprüyü yıkmayın.

Adanaspor'umuz bizim için çok önemli, bizim yeniden doğuşumuzun mimarısınız ve dolayısıyla siz bizim için en değerli varlıksınız. Biz bir aileyiz, her ailede bir takım problemler olabilir bazı sorunlar üst üste gelmiş olabilir ve bunların sonucunda üzülmek sizinde hakkınız ama bırakıp gitmek herşeyi bitirmek olmaz Başkanım, birlikte aşmalıyız bu sorunları, birlikte el ele vermeliyiz ki bu günleri atlatabilelim. Gitmeyin Başkanım, bu takımı bu taraftarı kendinizden mahrum etmeyin. Bize verdiğiniz süper lig sözünüzü tutun, bunu, mutluluğu birlikte yaşamalıyız... Bize zararı yaşattıran 3-5 kaç taraftarsa bundan sonra bu tür durumların önüne geçilecektir, tepkimizi sahipsizliğimizi alkışlarla göstereceğiz ve bu mücadelede sizi yalnız bırakmayacağız.

Kimbilir nelerden vazgeçtiniz takımımız uğruna, zamanınızı, paranızı sevginizi verdiniz, size dair sayfalarca methiyeli cümleler kurabiliriz, ama bunların hiçbirine ihtiyacınız yok çünkü sizi herkes biliyor, tanıyor ve gurur duyuyor. Bizi bu güzel günlere taşıyan ama arka planda kalmayı yeğleyen alkışlarımızı takımımıza yönlendiren bir lidersiniz siz. Gemi su alıyor Başkanım, bu gemiyi liderimiz olarak hiç terketmemeniz gerek, sorumluluğunuz henüz bitmedi.
Başkanımız bizim içimizdeki çığlıkları duyun, bizi hissedin ve misyonunuz uğruna vazgeçin kararınızdan...
Hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var size... Lütfen..."

Hiç yorum yok: